Şiirden şairden bahsederken KARADUTUM'u atlamak olmaz değil mi? Sevgili Bedri Rahmi Eyüboğlu. Büyük sanatçı aşklarını da büyük ve derin yaşayan adam. Nazım Hikmet'in yakın arkadaşı. Döneminin sayılı sanatçılarından... Sadece şiir değil, görsel sanatlar alanınında verdiği eserlerle dünya çapında ünlü büyük usta. Ama gel gör ki sadece bir adam. Kalbine söz geçiremeyen, acı çeken, acı çektiren bir adam. Tabii bu benim bakış açım. Eleştirisel yaklaşıyorum. Duyguları yaşayanlar bilir izleyenlere ahkam kesmek düşmez. Neden böyle düşünüyorum biliyor musunuz? KARADUT'un kime yazıldığı altında nasıl bir aşk gizli olduğunu okudum da ondan. KAFA dergisinin KASIM 2014 sayısında Ezgi Cankurtaran imzalı yazıda kısaca Bedri Rahmi'nin hayatından ve aşklarından bahsediliyordu. Romanyalı ressam Ernestine Letoni ki bu kadın bu adama duyduğu aşk uğruna ülkesini terk edip Türkiye'ye yerleşmiş ve adını bile Eren olarak değiştirmiş. Bedri Rahmi'nin ailesinin reddedişlerine direnmiş, beklemiş, sevdiğim adamın çalışmalarının en büyük destekçisi olmuş. Adam da bu kadına deli gibi aşık. Ama ne var ki hayat işte... yıllar sonra büyük ressam bir gün fakültesine misafir gelen Mari Gerekmezyan'a aşık oluyor. Kendisinden yaşça küçük, heykeltraş, esmer güzeli bir kadın. Bedri Rahmi'nin hayatı bu güzelle başka bir yöne dönüyor, eserlerinin dili bile değişiyor. 'Karadutum, çatalkaram, çingenem' işte bu güzel kadın için yazılıyor. Sonrası ise hüsran bir kadın kalbi kırık beklerken, diğer kadın o günün koşullarında temin edilemeyen ilaçlar nedeniyle tüberkülozdan oluyor. Yaa işte böyle bir hikaye. Eee tabi KAFA dergisi de böyle bir dergi. Her sayfasında insanı içine çeken farklı bir konu, yeni bir bakış açısı var. hikayenin devamını merak edenler için fotoğraflayıp ekledim.
şimdi bu güzel şiiri bir de hikayesini bilerek okuyun bakalım neler hissedeceksiniz...
KARADUT
Karadutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem, nur tanem, bir tanem Agaç isem dalımsın salkım saçak Petek isem balımsın a gülüm Günahımsın, vebalimsin. Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan Yoluna bir can koyduğum Gökte ararken yerde bulduğum Karadutum, çatal karam, çingenem Daha nem olacaktın bir tanem Gülen ayvam, ağlayan narımsın Kadınım, kısrağım, karımsın. II Sigara paketlerine resmini çizdiğim Körpe fidanlara adını yazdığım Karam, karam Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam Sıla kokar, arzu tüter Ilgıt ılgıt buram buram. Ben beyzade, kişizade, Her türlü dertten topyekün azade Hani şu ekmeği elden suyu gölden. Durup dururken yorulan Kibrit çöpü gibi kırılan Yalnız sanat çıkmazlarında başını kaşıyan Artık otlar göstermelik atlar gibi bedava yaşayan Sen benim mihnet içinde yanmış kavrulmuşum N'etmiş, n'eylemiş, n'olmuşum Cömert ırmaklar gibi gürül gürül Bahtın karışmış bahtıma çok şükür. Yunmuş, yıkanmış adam olmuşum. Karam, karam Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam Sensiz bana canım dünya haram olsun. |
Bedri Rahmi Eyüboğlu
|
Kitap severlerin buluştuğu bu adreste, "Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı bilir?" tartışmasının uzağında, kitap sayfalarının arasında yolculuğa çıkan, aklın ve erdemli olmanın üstünlüğüne inananları bloğuma bekliyorum. Lütfen yorumlarınızı ve paylaşımlarınızı eksik etmeyin.
17 Ocak 2015 Cumartesi
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU / KARADUT / GÜNÜN ŞİİRİ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder