24 Şubat 2014 Pazartesi

Çocuklara kitap seçmek ciddi iştir!

Konuyla ilgili bir kaç farklı görüş vardır.
1- "Ne okunduğu önemli değildir önemli olan beğendiği kitapları okusun, yeter ki okusun, sonra büyüdükçe kendisi seçici olacaktır" görüşü, 

Bu görüşe kısmen katılırım ancak yine de başlangıçtan itibaren bizlerin bilinçli tercihlerle aralara kitaplar serpiştirmemiz gerektiğini düşünürüm. Günümüzde raflarda ışıltılı kapaklarla renkli dünyalara davet eden tabiri caizse CİRO kitabı oldukça fazla. Bunlara bir  de SERİLER eklenince çocukların seçici olabilmesi zor. Çocuk tabii sevdiklerini de okusun ama bence arada DOĞRU KİTAP.ları da okusun. Nedir bunlar derseniz klasikler örn, FABL, Ömer Seyfettin KAŞAĞI gibi. Ayrıca gelişimiyle ve yaşadığı hayatla ilgili sorunlara göndermeler yapan kitaplar gibi. 

Konuyla ilgili küçük bir örnek vereceğim. Büyük kızım küçük kardeş konusunda çok ısrarcıydı. Biz de kardeşi olsun istiyorduk, yaptık. Ancak ailenin tek torununun tahtını sallayacak yeni bir bebek evde nasıl bir ortam oluşturacak bilemiyorduk. Her ne kadar sipariş bir bebek de olsa kardeş sevgisi kadar kardeş kıskançlığı da işin içine girecekti. Kızım hamileliğim sırasında 5 yaşındaydı ve her akşam yatmadan önce mutlaka kitap okurduk. Hamileliğim sırasında onu kardeşe hazırlamaya yönelik hikayeler seçtim. Hatta hiç unutmuyorum özel bir hastanenin BADEM BEBEK isimli bir hikaye kitabını almıştık, tekrar tekrar okumuştuk. Kitap hamilelik süresince bebek bekleyen bir abinin duygularını ve yaşadıklarını anlatıyordu.

Sonrasında bu yöntemi ben çok kullandım. İnsanoğlu başına bir kötü durum, çıkmaza girdiği bir iş geldiği zaman düşünür ki bu sadece kendisine özeldir. Oysa yanılmaktadır, benzer olay hep yaşanmıştır, hep yaşanacaktır. Çocuklarda bu duygu durumu daha da derinden yaşanır. Arkadaş kavgaları, kırıcı sözler, öğretmenin davranışı, kardeşi nedeniyle ailesinin ona yaptığı haksızlık yanlızca kendisinin başına gelirmiş gibi düşünür. Bu durumda öğüt işe yaramaz en iyisi rastlantı eseri ( ki öyle olmadığını biz biliyoruz ) bir kitap ele geçirip onu okumak ve sıkıntılar üzerine konuşmak, rahatlamaktır. 

2- "Çocuklar seçkin kitapları okumalı. Şeker nasıl kanser yaparsa faydasız, günlük, çeviri kitaplar bir işe yaramaz, hatta tembel bir zihin ortaya çıkarır." tabii bu fikre de kısmen katılabilirim. Doğru olanı seçmek önemlidir ama hele yaşınız küçükse ve önünüzde çok cezbeci bir şeker duruyorsa nasıl hayır diyebilirsiniz ki? Bence hata yapmaya küçük yaşlarda başlamalılar ki seçmeyi öğrensinler. Kıyaslama yapabilme yetenekleri olsun. 

Günümüz çocukları sokağa çıkamıyor, ağaca tırmanmak nedir bilmiyor, çamurdan pasta yapamıyorlar, en yakın oyun arkadaşları TABLET adı verilen küçük bilgisayalar. Reklam sektörünün mağduru durumundalar. Oynadıkları oyunlar, okudukları kitaplar onları hep bir HEDEF KİTLE olarak görüyor. Bu gerçeği unutmadan durumu değerlendirmeye devam edersek onlar yine de birer çocuk. Önlerine en başından yasaklar koyarsak daha en başından okumaktan soğutabiliriz. Kontrollü serbestlik sağlamalıyız. 

Maalesef bu konuda en büyük yardımcımız okullarımız olması gerekirken bugün bu desteğin çok gerisinde olduğumuzu gözlemliyor, hatta tecrübe ediyorum. Eğitimin geldiği noktayı tartışmayı bir başka yazıma bırakmak istiyorum...

Sizlere ilkokul 4.sınıfta okuyan küçük kızım için seçtiğim iki kitabı tanıtmak istiyorum. 

Oğlum, ben çocukken... Biri bulug çağında, diğeri henüz kendi dünyasında iki çocuk... Ve kendi cocukluğunun koşulları ile bugünün koşulları arasında bocalayan bir anne... Bu eğlendirici öyküleri okurken, öykü kahramanlarından birinin siz olduğu hissine kapılıp, yazarın bir kapı aralığından yaşamınıza göz attığından kuşku duymaya hazırlıklı olun. 

Dağdaki Kaynak... Üç çocuğun öyküsüdür. Olay, bir dağköyünde geçer. Okul çağındaki çocuklarımızı araştırmaya, çevrelerini incelemeye çağıran, doğa sevgisini, köy sevgisini, yurt sevgisini geliştiren bir kitap. 

Bu kitapların güzel özelliklerinden biri de yıl boyunca Türkçe ve Sosyal derslerinde işledikleri konularla paralellik taşıyor olması. 
Keyifli okumalar, 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder