29 Haziran 2014 Pazar

ŞERİAT SARMALINDA TÜRKİYE / Bahriye Üçok



Müslümanların mübarek ayı Ramazan'nın huzurlu, hayırlı ve bereketli geçmesini dileyerek yeni okuduğum kitabımla ilgili yazıma başlamak istiyorum. Gerçi teröre kurban gitmiş bir İslam bilimcisinin kitabı bence bu günler için acı bir ironi oluşturuyor. Birbirimize sevgi ve dostluk elimizi sadece bu aylarda değil varolduğumuz sürece uzatacağımız güzel günlerimiz olsun diyebiliyorum ancak...

Bugüne kadar Bahriye Üçok'un yazılarını hiç okuma fırsatım olmamıştı. Geçtiğimiz günlerde bir büyüğümüzle yaptığımız sohbette bir din bilimcisi olmasına karşı ne kadar aydınlık görüşlü bir kişilik olduğunu ve bir dönem Türkiye'de ard arda gelen suikastlerden biriyle hayatını kaybettiğinden bahsedince internetten araştırıp yukarıda gördüğünüz kitabını sipariş ettim.

Güçlü kadınları severim. Zaten doğa kanunları gereği kadın her daim güçlü olmalıdır. Bir önceki yazımda tanıttığım kitabını bir Amerikalı yazar yazmıştı, hikaye Çin'de geçiyordu köylü bir ananın yaşam mücadelesi anlatılıyordu. İster okumuş, ister varlıklı, ister fakir olsun bir kadın bence bir erkeğe göre daha çok sorumluluk taşıyor. sadece doğanın ona verdiği doğurganlık bile tüm hayatını bir amaca bağlayan güçlü durmasını sağlayan bir görev. Bir de üstüne üstlük Bahriye Üçok gibi ülkesinin bir çok badilereler atlatıp yeni badirelere gebe olduğu dönemde dünyaya gelmiş, zor şartlara rağmen okumuş, yine zor şartlara rağmen düşüncelerini cesurca paylaşabilmiş ve genel görüşe karşı durabilmiş kadınlar için ancak şapka çıkartılır. Kendisini saygıyla anıyorum.

Kitabı köşe yazarlığı yaptığı Cumhuriyet gazetesindeki yazılarından derlenmiş. Başlıklardan birkaçı,

Dinsel Giyim Üzerine,
İmam Nikahı ve Hukuk,
İslamda Örtünme,
Türkçe Kuran, Türkçe Namaz Üzerine
Kuran Çevirisinde Bile Politika
Çağ, Çağdaş Kafayla Atlanır
....

Açıkçası 1970'li yıllarda kaleme alınmış bu konuları 2000'li yıllarda hala ülkemde aynı şekilde tartışıyor olmak ve ne yazık ki bugün okuduğum köşe yazarlarının bu kadar aydın olmayışı evet beni de biraz karamsarlığa itiyor.

Ne diyeyim, geçmişini bilmeyen geleceğin neler getireceğini tahmin bile edemez...

Okuyun ve neden öldürüldüğünü anlayın derim.

Bu arada Bahriye Üçok ile ilgili derlediğim bir kaç haber linkini de aşağıda paylaşıyorum.

Sevgilerimle,

http://www.sabah.com.tr/Yasam/2010/02/26/anneme_bombayi_ellerimle_verdim

http://www.biyografi.info/kisi/bahriye-ucok


KİTABIN ADI    ŞERİAT SARMALINDA TÜRKİYE
YAZAR               BAHRİYE ÜÇOK
YAYINEVİ         CUMHURİYET KİTAPLARI
SAYFA SAYISI  151
YAYIN YILI      EKİM 2012 (ÜÇÜNCÜ BASKI)

20 Haziran 2014 Cuma

ANA / Pearl S. Buck



Uzun zaman sonra tekrar merhaba,

Bugün aktaracağım kitap çocukluk yıllarımda okuduğum, kitaplığımda özel bir bölüm ayırdığım NOBEL ödüllü kitaplar - Cem Yayınevi'nin 1990 yılı baskısı ANA. Amerikalı yazır Pearl S. Buck'in 1938 yılında Nobel Ödülü alan eseri.

ANA'yı yıllar sonra tekrar elime almama sebeb olan kişi kızım. Henüz 9.sınıfta olan kızım geçmişe benim kitabı okuduğum yaşlarda. Ne güzel değil mi? İnsanın çocuğuyla böye bir paylaşımı yaşaması. Kitabı okuduktan sonra çok beğendiğini mutlaka tekrar okumam gerektiğini söyledi. Doğru da söylemiş. Şimdi yıllar sonra dağarcığıma bir çok yeni bilgi eklenmişken hele ki anne olmuşken ANA'yı okumak çok güzeldi.

Kısaca kitaptan bahsetmem gerekirse, hikaye Çin'de geçiyor. komünist devrimi öncesi fakir çin halkının yaşamına tanıklık ederken yüzbinlercesinin biri olan bir ANA'yı mercek altına alıyoruz. Yaşamına,  ilişkilerine, duygularına yazarın anlatımıyla şahitlik ediyoruz. O öyle bir kadın ki ANA olmak için doğmuş. Okurken Çin'de yaşayan bir kadın ama Anadolu'da yaşayan bir kadından farkı yok diye düşünüyorum. Çünkü kadının ANA olması kimliğinde böyle bir üstünlük kuruyordu yaşama sebebi halini alıyor.

Hikaye ANA'nın evlilik dönemiyle başlıyor ve hayatının son dönemine kadar geçen süreyi anlatıyor. Bu süre zarfında yaşananlar kadın olmak ile erkek olmak arasındaki farkı, hayatın doğal akışını ya da tekdüzeliğini, tarihin tekerrürden ibaret olduğunu ama her zaman bir ümitin filizlenmeye hazır olduğunu anlatıyor.

Yazar Pearl S. Buck Amerika'da doğmuş ancak sonrasında hayatının büyük bir bölümünü Çin'de geçirmiş bir yazar. Dolayısıyla hep söylediğim gibi her zaman çevresinden ve yaşadıklarından etkilenir teziyle o da hiyakelerinde hep Çin'i anlatmış. Kimdir, nedir diye merak ederseniz ekteki link.te hayat hikayesine dair kısa bir tanıtım videosu bulabilirsiniz.

http://www.biography.com/people/pearl-s-buck-9230389#synopsis&awesm=~oHJWuPQYZSnhuI

Eğer okuduysanız benim gibi yıllar önce ama henüz kitaplığınızda yoksa mutlaka edinin. Yok eğer henüz okumadıysanız okuyun insan olmanın, kadın olmanın, ana olmanın ne kadar etkileyici ama aynı zamanda ne kadar doğal bir döngü olduğuna yazarın güzel kalemiyle şahitlik edin derim.

http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=22553&sa=170890377

http://www.kitapperver.com/kitap/ana-p370523.html

Bir kaç siteden Remzi Kitapevi baskıyla mevcut olduğunu gördüm. Maalesef benim elimdeki baskı satışta değil. Tabii ben de ona gözüm gibi bakacağım.

Hepinize keyifli okumalar diliyorum. Sevgilerimle,

12 Haziran 2014 Perşembe

ÖLÜM İLANI YAZARI / Ann HOOD




Birbirlerinden 50 yıl farkla yaşamış iki kadın... Claire ve Vivien. Claire yaşadığı dönemde, Amerika'da, bir kadının isteyebileceği her şeye sahip...oldukça yakışıklı bir eş, güzel bir ev, küçük bir kız çocuğu, güzel bir çevre. Ama o tek bir şey istiyor, onu dinleyecek, söylediklerine değer verecek biri.

Diğeri Vivien... Claire'den nerdeyse bir kuşak önce yaşamış. Yine aynı ülkede, çevresinin dayattığı kurallara karşı çıkabilecek güce sahip, aşkının peşinden korkusuzca gidebilen bir kadın. Ama kader onu aşkından ayırmış. Aynı kader kendi acısının yasını tutarken ona başkalarının acılarına da çare olma fırsatı vermiş. Klasik ölüm ilanları yerine sevdiklerini anlatan acılı insanların dillerine tercüman olmuş.

Hikaye bu iki kadının hayatlarına sırayla bakış şeklinde anlatılıyor. Karakterler sıradışı. Yaşadıkları hayatın onlara direttiklerine biri tepkisel bir diğeri olağan tepkiler veriyor bana göre. Karakterlerin çevrelerindeki hayat ve yan karakterler de dönemi, dönemin şartlarını çok başarılı bir şekilde ortaya koyuyor. Dolayısıyla sayfaları çevirirken bu iki karakterin hayatlarına dalıveriyorsunuz. Beni şaşırtan sürpriz son oldu. Kimsenin tahmin bile edemiyeceği sürpriz bir sonla kitap bitiyor. Sonunda mutlu ya da acı bir son yok. Sadece karakterlere ve dolayısıyla okuyuculara hayata dair bir mesaj verilip, gerisi okuyucunun hayal gücüne bırakılmış.

Sevdim ben bu yazarı. Ama her zaman söylediğim gibi çevirmenin başarısını da es geçmemek lazım. Eğer böyle güzel çeviriler olmasa bu tarz kitapları okumak mümkün olmazdı.

Bu arada gördüğünüz gibi kitapı DR kampanyasından 5 TL gibi komik bir ücrete aldım. Okumak için her zaman fırsat var. Bir de böyle kampanyalardan alıp okuduğunuz kitap güzel çıkarsa tadından yenmiyor yani...

Kitaptan kısa bir kaç alıntı yapmak istiyorum. Claire karakterinin annesi o daha yeni ergenliğe girdiği dönemlerde vefat ediyor. Annesinin kızına zaman zaman verdiği öğütler oluyor onlardan biri...

' Bir sorun ortaya çıktığı anda, erkek dağılır. Kadınların hep olumlu ve neşeli kamlaya, alçakgönüllü ve anlayışlı olmaya çalışması bundandır. Her şeyi sorgulamamaları da,'

Vivien keder dolu bir haber alır ve sonrasında düşünür.

'Güneşin böylesi bir günde ne cüretle doğduğunu ilk merak edişi değildi. Ama doğacaktı. Hepsini parlak ışıklarıyla aydınlatacaktı. Çiçekler açacak, ağaçlar meyveyle dolacak, kadınlar çocuk doğuracak ve dünya, sanki burada neler olduğunu bilmezmiş gibi dönmeye devam edecekti.'

Hepinize keyifli okumalar diliyorum.



Kitap adı - ÖLÜM İLANI YAZARI
Yazarı - Ann Hood
Çeviri - Sibel Sakacı
Yayınevi - Can Yayınları
Sayfa sayısı -271
Yayın yılı - Ekim 2013


4 Haziran 2014 Çarşamba

NAZIM HİKMET ŞARKILARI / T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları



Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
-öyle gibi de görünüyor-
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani...

Nazım Hikmet


Yazıma nasıl başlıyayım bilemedim... Nasıl nitelendireyim NAZIM HİKMET'i? Usta şairimiz mi desem, vatan sevdalısı mı desem, insan gibi insan mı desem? Böyle bir usta kalemi nitelendirmek ne zormuş meğer, kelimelere dökmek nasıl bir güç istermiş.

Bildiğiniz gibi Nazim Hikmet'in dün ölüm yıldönümüydü. Aslında bu kitap / CD.yi dün size tanıtmak istemiştim ama yazımı yetiştiremedim. Bizim elimize hediye olarak ulaşan bu eser çok daha kıymetli hale geldi. İçinde RUHİ SU, SÜMEYRA, ZÜLFÜ LİVANELİ, CEM KARACA, İNCİ ÇAYIRLI, ESİN AFŞAR ve EZGİNİN GÜNLÜĞÜ'nün seslendirdiği şiirleriyle muhteşem bir eser sizleri bekliyor. Gözleriniz dolarak dinliyorsunuz. Sanatçıların kendi ağızlarından anlattıkları anılarla o günleri yaşıyorsunuz.

'Günden güne memleketimden, halkımdan uzaklaşmaya başladığımı duymaya başlıyorum... Kökünden su alamayan ağaç, yavaş yavaş solmaya ve kurumaya başlar. işte ben bu tehlikeyle karşı karşıyayım. Yıllardır memleketime dönemedin, bu gidişle dönemeyeceğim de...'

Bugün halen mezarı taşınsın mı, taşınmasın mı? Taşınırsa şurada olmalı mutlaka... tartışmalarının arasında ben kendi adıma şunu söyleyebilirim ki... iyi ki bu memlekete böyle bir adam gelmiş.

' Yine görüşürüz
         dostlarım benim
                yine görüşürüz...
Beraber güneşe güler
         beraber dövüşürüz.'


Keyifle dinleyin, huzurla okuyun, ruhunuzu serbest bırakın.

Sevgilerimle,



Yayın adı     NAZIM HİKMET ŞARKILARI
Yayınevi      Boyut Yayıncılık
Yapım          Ran Organizasyon / Kültür Bakanlığı ve TRT katkılarıyla
İçerik           Video CD + kitap






2 Haziran 2014 Pazartesi

SAYARAK ZAYIFLA 5333








Gelmiş Haziran, diyet kitabı tanıtımı, biraz geç mi kaldım? Hayır geç kalmadım, tam da zamanıdır. Bir kere bu işi ' Ay bir ay dişimi sıkayım, vereyim kiloları sonrası Allah Kerim" mantığından çıkarmanız şart. Nereden mi biliyorum. Ben tıpatıp öyle bir vakaa olduğum için biliyorum. İki çocuk annesi kırklı yaşlarının başında bir kadın olarak çok kilo aldım, çok kilo verdim, yine çok kilo aldım şu anda da vermeye çalışıyorum. Bu işe DİYET demeyelim ayrıca SAĞLIKLI BESLENME diyelim. Çünkü kilo probleminin en önemli sebebi sağlıklı ve dengeli beslenmeyi bilmiyor ya da uygulamıyor oluşumuz.

Dr. Ayça Kaya'nın bu kitabını en bi sevdiğim arkadaşım bana ödünç verdi. Kendisi spor ve Ayça Kaya beslenme tavsiyelerine uyarak tam 15 kilo verdi. Arkadaşım kitabını ödünç verirken en kısa zamanda geri alacağını çünkü başucu kitabı olduğunu ısrarla vurguladı. Bu kitaptan ben de kendime bir tane edinmeliymişim. Böyle ısrarlı tavsiyelere pek kulak asmam ama okuduktan sonra hak verdim. Bir sonraki internetten kitap siparişimde SAYARAK ZAYIFLA 5333 de olacak.

Neden beğendim,

1- Dr. Ayça Kaya kendince geliştirdiği kadınlarda 5333/  erkeklerde 8434 formüllerini anlatıyor. bu formül yapısı diyetisyenlerin beslenme reçeteleriyle bağlantılı bir yapı ama o kadar basit bir dille paylaşıyor ki kolaylıkla uygulayabiliryorsunuz. Ayrıca diyetisyene gidecek vakit ve nakit bulamayabilirsiniz. Bu kitaptaki tavsiyeleri uygulayıp, haftada bir kaç gün konuk olduğu programı da izleyerek bu eksiği giderebilirsiniz.

2- Örnek vakalar ve beslenme programları var. Kilo alıp verememe sorunun yaşayan benzer sağlık sorunlarına sahip kişiler için geliştirilmiş reçeteler örnek olarak veriliyor.

3- son bölümünde çok pratik ama diyeti destekleyen tarifler var. mesela ben bugün okuldan gelen kızım için çay saatinde benim de rahatlıkla yiyebileceğim KABAKLI BÖREK tarifini uyguladım. Yanında yoğurtla birlikte harika bir öğün oldu.

4- Spor yapmanın öneminden ve diyete etkisinden bahsediyor. Ama pahalı spor salonlarını önermiyor. Mesele kitaptan kısa bir alıntı "Yürüyüşe gideyim mi gitmeyeyim mi düşündüğünüzde kesinlikle gitmezsiniz. O nedenle kendinize bu soruyu asla sormayın !.....
Mesela benim iki çocuğum var, çok yoğun bir işim var, iş dışında sürekli ders çalışmam gerekiyor ve sorumluğum altında bir evim var. Yani o kadar çok vakte ihtiyacım var ki, buna rağmen hergün ya sabah 6,30 da kalkıyorum ya da gece 23.00 de işlerimi az da olsa bitirdikten sonra 1 saat açık havada yürüyorum."

... yani isteyelim yeter arkadaşlar.

Keyifle okuyun, sağlıkla kalın.

Kitap adı     Sayarak Zayıfla 5333
Yazarı         Dr. Ayça Kaya
Yayınevi     Doğan Kitap
Sayfa sayısı 182
Yayın yılı    Mayıs 2013