30 Ağustos 2015 Pazar

DÜNYANIN RUHU - ANİMA MUNDİ / SUSANNA TAMARO




Günaydınnnn,

Hepimiz için güzel, umut dolu bir gün olur dileğiyle okuduğum son kitabı paylaşmak istiyorum.

Fotoğrafından da çok net anlaşıldığı üzere ikinci el bir kitap bu. İstanbul'da yaşayıp da arasıra Cağaloğlu'na çıkanlar bilir... Eminönü iskeleden yukarıya doğru çıkarken sağ sollu kitapçılar vardır ve kapıların önü 3 liraya 5 liraya ikinci el (hatta belki üçüncü ya da beşinci) kitapla doludur. Ben de en çok bu kitapları severim. Eski baskı, benden önce defalarca farklı kişiler tarafından okunmuş, bazı cümlelerin altı çizilmiş kitapları... Bana tarihe dokunmak gibi gelir, benimle aynı duyguları paylaşan geçmişteki insanlarla buluşmak gibi. Değişik, güzel bir his. Neyse efendim işte ANİMA MUNDİ buradan alınmış, böyle bir kitaptır.

Susanna Tamaro ile üniversite yıllarında meşhurrrr "Yüreğinin Sesini Dinle" romanı ile tanışmıştım. O dönem bir o bir de Paulo Coelho'nun  Simyacı romanı pek meşhur idi. Yıllar sonra tekrar bu romanla Susanna Tamaro'nun cümleleri ve hayat görüşüyle buluştum.

Susanna Tamaro'da hep yaşadığı acılardan beslenen, kurtuluşu ve huzuru ulvi bir noktada arayan yazar olmuştur bana göre. Özellikle "bana göre" ifadesinin altını çiziyorum çünkü hepiniz benim gibi düşünmek durumda değilsiniz. Ben hikayelerinden, kurgusundan, vardığı sondan bu sonucu çıkarıyorum. Bu romanda da durum böyle gelişiyor...

Kahramanımız zor bir çocukluk geçiren, ilk gençlik yıllarında ailesinden ayrılan, hayatına çok farklı kişiler giren, defalarca ölümü düşleyen, deneyen ama başaramayan, yaşadıklarıyla çok sonra yüzleşen ve tüm sorunların çözümünü "bağışlanma" da bulan bir genç adam. Karakterin anlatımıyla anne babası önce bir birini severek başladıkları evliliklerini sonrasında zorunluluk olarak sürdürmüş, anne ilk dönemlerde babasıyla daha çok sürtüşme yaşayan karakterin tamponu görevini görürken sonra sırtını dönmüş. İkinci dünya savaşının ardından gelen yıllarda geçen hikayede karakterimiz ailesinden sevgiden çok eleştiri gördüğü için onlara karşı içinde hiçbir sevgi beslemeden büyüyor ve ayrılık onun için bir kurtuluş gibi oluyor. Ancak sonrasında yaşadıkları onun hayatını daha çekilmez ve acınası hale getiriyor. Şiire merakı ile başlayan yazma serüveni sonrasında karnını doyurma yolu olurken, istediği noktaya hiç çıkamıyor. Hayatına çok çeşitli karakterler giriyor. Önce islahevinde bir genç, ardından şehirde ev arkadaşı en sonunda bir sosyal ortamda tanıştığı evli bir kadın. Tüm bu karakterler bir şekilde hayatında bir şeylerin yönünü değiştiriyor.

Karakterin nasıl bir ruh hali içinde bulunduğu anlatmak için için romandan küçük bir alıntı yapmak istiyorum. Size profili çizecektir:

"Ben korku içinide büyüdüm. Korku içinde büyürken sonunda insanın korkmaktan bıktığını öğrendim. Bir gün ansızın farklı bir şey olacağını hayal ederdim, Sözgelimi, babam "Tuz yok sofrada!" diye çıkışınca annemin "Git sen getir!" diyeceğini ya da sofraya oturunca, babamın "Hiç bu kadar leziz bir şey yememiştim," diyeceğini hayal ederdim. Bu asla olmazdı,"

Karakterin dilinde bu anlatımı çok beğendim, çok gerçekçi buldum. Düşünsenize çevrenizde bu ruh halini yaşayan ne kadar çok çocuk - genç vardır. Sonra bu insanlarda benzer ruh hali içinde yetişkinlere dönüşmektedir.

Neyse tekrar romana dönersek, biraz ağır, acıklı ama gerçekçi. Vardığı sona gelirse bence hazırcı. Şablon tarzı. Okuyunca çok büyük bir değer kazanır mısınız, zaman mı kaybersiniz derseniz. Ben zaman kaybı olduğunu düşünmem ama diğer klasikler gibi çok derinden vuran etkileyen bir noktada olduğunu söyleyemem.

Bence siz de okuyun, karar verin, hatta yorumunuzu bana da gönderin. Sevgilerimle,



KİTABIN ADI                    ANİMA MUNDİ (DÜNYANIN RUHU)

YAZAR                              SUSANNA TAMARO

YAYINEVİ                        CAN YAYINLARI

BASIM TARİHİ                1997

SAYFA SAYISI                256