11 Kasım 2014 Salı

TAŞ VE TEN / İNCİ ARAL



Tavsiyelere değer verir misiniz? Ben tavsiyelere kulak tıkayamayanlardanım. (yazarken fark ettim çoook uzun bir kelime değil mi?) Şimdi tanıtacağım yazar ile ilgili farklı kaynaklardan iki farklı bilgi akışı olmuştu. Biri benim gibi okumayı seven can dostumdan diğeri bir önceki tanıtımımda bahsettiğim sevgili yazar Ayşe Kulin'den. Arkadaşım ne zaman elime bir İnci Aral kitabı alsam bir türlü bitiremedim demişti. Şaşırdım çünkü o bana göre daha sağlam okur. Acaba İnci Aral'da Orhan Pamuk gibi çok değerli ama cümlelerini anlamak için ekstra çaba sarfedilmesi gereken yazarlardan biri miydi? Diğer tavsiye Ayşe Kulin'den gelmişti. Röportajında Türk Edebiyatında çok değerli yazarlar olduğundan bahsediyordu. Bunların başında da İnci Aral'ı yazmıştı. Ben de hemen okunacaklar listemin başına İnci Aral'ı ekledim. Şimdi tabii beni eleştirebilirsiniz. Madem bu kadar okuyorsun, hatta bir tavsiye sitesi yazıyorsun nasıl oluyorda bu değerli yazarın herhangi bir kitabını bugüne kadar okumadın diye. Sadece onun için değil henüz okuyamadığım bir çok değerli yazar için ben de zaman zaman kendime kızıyorum ama bir yerden başlamak lazım değil mi? Ben de TAŞ VE TEN'den başladım... Ayrıca kitabımı kütüphaneden alıp okudum :)))

Öncelikle can dostum haksızsın. İnci Aral çok kolay okunan bir yazar. Belki bir kitapla karar vermek yanlış olur ama TAŞ VE TEN beni aldı götürdü. Neden mi? Karakterler o kadar hayatın içinden, yaşananlar o kadar olağandı ki... hele karakterlerin ruh hallerinin içine girip çıkmaları, geçmişe gidip gelmeleri, karakterlerin üzerindeki geçmişin izleri. Ve her yaşta yaşanma ihtimali olan aşk. Bir şeyler bittiğinde yeniden başka bir şeylerin filizlenebilme ihtimali. Diğer taraftan sanat dünyasının içinde de olsa insanın aynı "insan olma" sorununu yaşaması. Hafızamda etkileyici izler bıraktı.

Romanımı üye olduğum kütüphaneden aldım, okudum. Bir diğer güzel tarafı benim ilgili çeken cümlelerin benden önce sahibi olan okuyucu tarafından da altı çizilerek hafızalanmış olsaydı. Enteresan değil mi? Yazarın gücü bu işte. Size kısa bir kaç alıntı yapmak istiyorum.

"Herkes baktığı insanı kendi ölçülerine göre tanımlar. Çünkü insan kendini başkalarının gözüyle göremez."

"Aşk bir mucizedir. Suyun ortasındaki bir sandalda korkuyla birbirine sarılmaktır. Batabiliriz. Olsun. O benim kaderim..."

"Adlar, tarihler, olaylar hatta ölümler bir hayatı tanımlamaya yetmiyor. Işıklar, renkler, sesler, sıcak ya da soğuk, gülüşler, gözyaşları, pişmanlıklar, sayısız ayrıntı belirliyor hatırlamanın derinliğini."


Romanın konusundan da kısaca bahsedecek olursam. Hikaye Ulya adında, alanında uluslararası başarılara sahip heykeltraşın hayatının içinde geçiyor. Sanatçı bir sergi için Almanya'ya giderken yıllardır birlikte yaşadığı erkek arkadaşıyla ilişkileri farklı bir boyuta girmiş. Arkadaş ve sanat çevresini daha eleştirisel bir boyutla belki de bıkkınlıkla inceler olmuş, geçmişinde yaşadığı büyük aşkın etkilerinin hayatında halen devam ettiğinin farkına varmıştır. Biz de tüm bu süreçleri, karakterimizin ilk gençlik yıllarını, babasız çocuk sahibi oluşunu, mesleğine geçisini, aşk olmadan sevgiyle bir ilişkinin nasıl kurulduğunu ama bir kadının aşka her zaman nasıl ihtiyaç duyduğunu izliyoruz. Romana katılan her karakterin de davranışlarının sebeblerinin ortaya konması romanı daha okunur kılıyor.

"Taş ve Ten; bir aşkın yeniden tasarımı, gecikmiş bir sıçrama anıdır. İki insanın ölümcül acılar, düş yıkımları ve korkularla yazılmış kişisel tarihlerini ve yüreklerini birbirlerine açarken kaybetmeye yaktıkları ağıttır. Bölüşerek suskunluğu aşma duygusu, arzuların ve ruhun dünyasına özgürleştirici bir yolculuktur. "   kitap tanıtımından


Okuyun, iyi gelecek...


Adı               Taş ve Ten

Yazar           İnci Aral

Yayınevi      Epsilon

Sayfa sayısı  231

Yayın yılı     2005


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder