7 Mart 2014 Cuma

ATATÜRK'ün tavsiyesiyle BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİ.

Hiç Anıtkabir'e gittiniz mi? Duygusal bir mekandır. Kurtuluşun, kuruluşun, varoluşun öyküsü vardır içeride. Eğer ortak duyguları yaşıyorsanız gözleriniz dolar ama sadece Mustafa Kemal için değil, onunla savaşan tüm Anadolu için. Her köşesi ayrı etkiler insanı ama orada bir kütüphane vardır insanı hayrete düşürür. Kütüphanede Atatürk'ün okuduğu kitaplar sergilenmektedir. Acayip etkilenmiştim... bir insanın bu kadar çok kitap okuması, hele o dönemde o savaş viran içinde beni büyülemişti.

Bugün aktaracağım kitap Atatürk'ün okutulmasını istediği bir kitap BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİ'nde. Kitap Grigoriy Petrov tarafından yazılmış, bir ülkenin yokluk içinde eğitimle yeniden varoluşunun hikayesi. Çok etkileyici bir kitap, günümüzde bulunduğumuz ortamda dahi mutlaka okunması gereken bir kitap. Kitabı bitirince neden özellikle okullarda okutulmasını emrettiğini anlıyorsunuz.

Yazar aslında bir din adamı. Çok başarılı bir hatip, konuşmalarıyla toplumu etkileyen güçlü bir kişilik. Kitabın giriş bölümünde fotoğrafıyla birlikte kısa bir bölüm onun tanıtımına ayrılmış. Kısa bir alıntı yapmak istiyorum,

"Petrov'un ustalığına tapanlar arasında, Rusya'nın güçlü ve etkili maliye bakanı Kont S.Y.Vitte'ye de görüyoruz. Kont, anılarında, kendi kurduğu Petersburg Teknik Üniversitesi'ni ziyaret etmek isterken Petrov'un konferanslarından birine gittiğini ifade ediyor. Bir dini konferansa gitmeyi aklından bile geçirmeyen Vitte şu cümleden oldukça etkilenmişti - "Petrov konferans verirken diğer hocalar konferans veremiyor, çünkü bütün öğrenciler diğer dersleri bırakip Petrov'u dinlemeye gidiyorlar." "

Eğitime ve bilime inanan yazar bir müddet sonra konferanslarının kilise yönetimi tarafından özel sansürden geçirilmesi nedeniyle görevinden istifa eder.

Beyaz Zambaklar Ülkesi'nde yazar Finlandiya seyahat notlarından yola çıkarak 1800'lü yılların sonlarında Finlandiya halkının içinde bulunduğu durumu, cehaletten kurtulmak için ülkede bir avuç aydının verdiği mücadeleyi akıcı bir dille, masalsı bir destan olarak yazmıştır.

Tarihimizle benzer bir mücadelenin izlerini görüyor ve okuyoruz.

Saklı kalmış bu eseri mutlaka alın ve okuyun. Etkileneceksiniz, görev aşkıyla dolacaksınız. Okumak ne kadar değerli bir kez daha anlayacaksınız.

Keyifli okumalar,


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder