19 Ocak 2015 Pazartesi

DOSTOYEVSKİ/ BUDALA / KLASİKLERİ OKUYORUZ



Öncelikle sevgili blogger Pinuccia'ya ve takipçilerine teşekkür ediyorum. Çünkü onlarla birlikte okuduğum ya da henüz okuma fırsatı bulamadığım klasikleri 2015'te okuyacağım. Bunu bir grup içinde yapmak ayrıca keyifli ve motive edici.

Listenin başındaki roman BUDALA idi. Bu roman kütüphaneme rahmetli kaybınpederimden hatıra kalmıştı. Kendisi öğretmen enstitüsü mezunu olan, bir dönemin değerli öğretmenlerindendi. Dolasıyla hatırası da olan bu romanın ilk sırada olması, bir rastlantı belki ama, benim için mutluluk vericiydi.

İtiraf ediyorum ki Rus yazarları okumak bana hep zor gelmiştir. Çok basit bir sebebi var o da bizim dilimize yabancı gelen karakter isimleri. Romanları okurken isimlerin aklımda kalması hikayenin gidişatından kopmamamı sağlar. BUDALA da ise aksine işin içine çok fazla karakter, bir de üstüne üstlük hikayenin geçtiği krallık Rusya'sı döneminin toplumsal sınıflandırması girince takip biraz karışıyor. Ama azimle okudum. İlk bölümdeki, bana göre zorlayıcı,  süreci atlattıktan sonra sanki roman okumuyor, 4 -5 perdelik uzun bir tiyatro oyunu izliyor gibiydim. Usta yazar DOSTOYEVSKİ o kadar başarılı bir şekilde karakter çoğaltması yapmış ki hayran kaldım. Bu hikayesine getirdiği dönem eleştirisini ve insan psikolojisinin derinlik ve farklılığını işlemek için başarılı bir yöntem olmuş.

Baş karakter Prens Mişkin'in toplum doğruları çerçevesinde önce hayatına girdiği karakterler tarafından BUDALA olarak nitelendirilip, ardından önünde saygı ve kıskançlıkla eğililen bir tablo çizmesi dikkat çekicidir. Doğruların ve yalnışların neye - kime göresinin sorgulandığı, iyiliğin üstün geldiği bu roman bana göre bir aşk romanından çok insan karakterleri hakkında detaylı tanımlamalar yapan psikolojik bir romandır.

Mutlu günler, keyifli okumalar diliyorum.



KİTABIN ADI         BUDALA 1.CİLT

YAZARI                  DOSTOYEVSKİ

SAYFA SAYISI     370

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder